Akbank Fellowship Programı, benim için tam anlamıyla bir dönüşüm yolculuğuydu. Gençler olarak gençlik için çalışmak, birlikte öğrenmek ve birlikte düşünmek çok değerliydi. Hep birlikte 10 ay boyunca aldığımız eğitimlerle, kurduğumuz paylaşım çemberleri ile liderlik, sistem dönüşümü, iş mekanizmaları üzerine fikir üretme imkanımız oldu.
Tüm bu sürecine n etkileyici parçalarından birisi de Akbank liderleri ile birebir iletişim kurduğumuz, onlara mentörlük yaptığımız “Tersine Mentörlük” seanslarıydı.
Benim mentörlük eşleşmem Türker Bey ile olmuştu. Görüşmelerimiz esnasında karşımda yıllardır finans sektöründe yöneticilik yapan biri vardı ama sohbet ilerledikçe onu sadece unvanıyla değil, bir insan olarak da tanımaya başladım. Mesela uzun süredir dalış ve fotoğrafçılıkla, hatta su altı fotoğrafçılığıyla ilgilendiğini söylediğinde çok şaşırdım. Çünkü biz bazen lider dediğimiz kişileri sadece başarılarıyla, yönetim tarzlarıyla tanımlıyoruz. Ama bu görüşme bana gösterdi ki, her liderin ardında bambaşka hayatlar, tutkular ve mücadeleler var. Tersine Mentorluk seansları sayesinde sadece liderliği değil, lider olmanın hayatta beraberinde getirdiği zorlukları, yalnızlıkları, kararsızlıkları da gördüm. Yaş, meslek ya da ilgi alanı fark etmeksizin, karşımdaki kişiyle düşündüğümden çok daha fazla ortak yönümüz olabileceğini de fark ettim. Bir liderin hayatındaki onlarca kararın, yönelimin, vazgeçişin ardındaki hikâyeleri de dinledikçe, kendi yoluma da başka bir gözle bakmayı öğrendim.
Akbank Fellowship Programı bana sunduğu alanda sorgulamam, anlamam ve dönüşmem için anlar oluşturdu. Bir şeyleri "doğru yapmaktan" çok, "kendi meselemle nasıl yolda kalırım"ı düşündürdü. Tersine Mentorluk ise bu yolculuğun en canlı, en heyecanlı duraklarından biriydi. Mentörlük görüşmelerimiz boyunca karşımda bir kurumun liderinin yanı sıra; hayalleri, endişeleri, tutkuları olan bir insan vardı. Ve belki de en çok orada, gerçekten de bir kurumun dönüştüğü/dönüşebileceği nokta ile temas ettiğimi hissettim.
Bu programın sonunda sadece yeni bilgiler edinmiş değil, kendi potansiyelime ve başkalarının hikâyelerine daha çok güvenen biri olarak ayrılıyorum. Belki de en güzeli, artık mesleki unvanların ya da yaş farklarının ötesine geçebilen ilişkilere inanıyor oluşum. Gençlik için değil, gençlerle birlikte bir gelecek kurma hayalini ilk kez bu kadar yakından hissettim. Ve bu hayalin parçası olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Yorum Yazın
İşlem başarısız oldu.
TamamBaşarılı
Tamam